23 Ağustos 2008 Cumartesi

İNTESTİNALLER

TIKAYICI OLMAYAN İNTESTİNAL İSKEMİ

tntestinal iskemili hastaların yaklaşık 1/3' ünde büyük bir arter veya vende vasküler tıkanma yoktur (fakat arteriel stenoz genellikle vardır). Kalpte aritmi veya sepsis gibi başka bir akut hastalık varlığında, splanknik vazokonstrüksiyon oluşur ve düşük perfüzyon basıncı ve kan akımından dolayı barsakta iskemi görülür. Bu durumlarda, arteriel kan, villuslara uğramadan şant yoluyla geri döner ve bu durum devam ederse iskemik villuslarda harabiyet olur.

Muhtemel hassasiyeti olan bir hastada akut karın ağrısı gelişirse, bu tür bir iskemiden şüphelenilir. Klinik tablo arteriel tromboz tablosuna benzer, fakat başlangıcı o kadar ani değildir. Arteriografi büyük damar tıkanıklığı olmadığını ortaya koyar, fakat bunun dışında vakaların çoğunda diagnostik değildir.

Uygun vakalarda splanknik vazokonstrük-siyonu ortadan kaldırmak için superior mezenterik artere direkt vazodilatör ajanların infüzyonunun başarılı olduğu bildirilmiştir. Seçilecek ilaç papaverindir. Fakat intestinal iskemiyi taklid eden diğer hastalıkları ekarte etmek ve infarktüslü barsağı rezeke etmek için operasyon genellikle gerekir.

Yama şeklinde veya diffüz iskeminin yaygınlığı ve şiddeti değişiklik gösterir. İskemi antimezenterik kenarda en belirgindir ve serozal yüzeyde bozukluklar görülmeden önce, mukozadaki lezyon çok ilerlemiş olabilir. Karaciğer ve dalak gibi diğer organlarda da sıklıkla iskemik alanlar vardır. Vasküler rekonstrüksiyon etkisizdir ve cerrahi girişim olarak sadece infarktüslü barsağm rezeksiyonu mümkündür. Primer anastomozun hangi şartlarda uygulanabileceğine ve ikinci -bakış operasyonuna karar vermek vanaya göre değişir. Son zamanlara kadar ölüm oranı %90'dı; çünkü çoğunlukla altta yatan hastalık düzeltilemiyordu. İntraarteriel vazodilatatür tedaviyle bu oran azalmıştır.

Hiç yorum yok: